Bu Konuda Önce Kendimizi Sonra Yavrularımızı Bilinçlendirelim!

Bu konunun çok önemli oldugunu ve ne kadar çok kişi bilinçlenirse o kadar faydalı olacağını düşünüyorum.Rabbimizin bize verdiği masum emanetleri koruyabilmek için araştırıp,yavrularımızı da bu konuda bilinçlendirmemiz şart.

Betül Ergün'ün bu konuda kendine ait araştırmalarından bazı kısımları paylaşacağım burada,kendisine teşekkür ederim.Daha fazlası için  Betül Ergün'ün yeni açmış oldugu bloğa da bakabilirsiniz:TİK TAK DİKKAT

·         1) Öncelikle çocuklarımıza duygularını tanımaları için fırsat vermeliyiz,

duygularını tanıyıp özgürce dile getirebilmeliler.

2) Vücudun bölümleri, Dokunulması yasak özel yerler, mahrem yerleri çocuklarımıza öğretmeliyiz yaşlarına uygun bir dille, bunu yaparken ben sınıf ortamında kağıt bebeklerden yararlandım.

3) İyi dokunuş, Kötü dokunuş ayrımını öğretmeliyiz.

İyi dokunuşlar:

Uyandığında annenin sana sarılması ve öpmesi. İyi dokunmadır.
Babanın iyi geceler dilemek için sarılması ve öpmesi. İyi dokunmadır.
Büyükanne ve büyükbabanın ziyarete geldiklerinde herkesin birbirini kucaklaması ve öpmesi.
Bayramlarda büyüklerin elini öpmek ve sarılmak İyi dokunmadır.
Arkadaşının elini tutmak İyi dokunmadır.
Arkadaşlarınla tokalaşmak iyi dokunmadır.
Hastalandığında doktorun ya da hemşirenin seni iyileştirmek için dokunması İyi dokunmadır.

Kötü dokunuşlar:

 
Kendini rahatsız hissetmene neden olan dokunmalar genellikle kötü dokunmalardır. Birisi sana istemediğin bir şekilde dokunduğunda bunu gizlemek zorunda değilsin. Kendinin kötü olduğunu
düşünme. Kötü olan sen değil, sana kötü bir şekilde dokunan kişidir.
Bedenin sana aittir. Sen istemiyorsan kimse sana dokunamamalıdır.

Kendini rahatsız veya güvensiz hissetmene neden olacak biçimde sana dokunma kötü dokunmadır.
Canını acıtan dokunma kötü dokunmadır.
Hoşlanmadığın her dokunuş kötü dokunuştur. Canını acıtmasa da.
Dokunulmasını istemediğin halde sana dokunulursa bu kötü bir dokunmadır.
Dokunan kişi kendini rahatsız hissetmene neden oluyorsa, bu kötü bir dokunmadır.
Dokunma senin korkutuyor ve sinirlendiriyorsa, bu kötü bir dokunmadır.
Birisi seni kendisine dokunmaya zorluyorsa bu kötü bir dokunmadır.
Dokunan kişi bunu hiç kimseye söylememeni istiyorsa, bu kötü bir dokunmadır.
Dokunan kişi bunu başkasına söylersen sana bir zarar vereceği tehdidinde bulunuyorsa bu kötü bir dokunmadır.

4) iyi sır, kötü sır ayrımını öğretmeliyiz ve neden kötü sır saklamaması gerektiğini açıklamalıyız.

“   İyi sırlar: eğlencelidir, heyecan vericidir” diyerek çocuklardan örnekler istenir. ( Doğum günü partisi,
Karne hediyesi, Uzun zamandır görmediğin bir yakınının gelmesi .... )

“Kötü sırlar: rahatsız eder, korkutucudur, zarar vericidir, birinin canı yanabilir” diyerek çocuklardan
kötü sırlara da örnek vermeleri istenir. 

Kötü sırlar:

 
• Güvenlik kurallarını bozan ya da herhangi biri için zararlı olabilen oyunlar.
• Bir problem
• Bir kavga
• Rüşvet verme ya da isteme
• Tehdit edilme
• İstemediğin, rahatsız olduğun herhangi bir dokunuş( özellikle de özel bölgelerine)
• Başkalarının sana verdiği hediyeler ve karşılığında senden istenen şey
• Bir yere gitmek, bir yere götürülmek
• Sana yapılan bir iyilik ve karşılığında senden istenen bir şey, ya da senden bir iyilik istemek
• Seni rahatsız eden, kendini kötü hissettiren herhangi bir şey.

     5) Özel alan kavramını, Özel alan sınırlarını öğretmeliyiz. Özel Alanın ihlaine karşı “Hayır” demeyi, Herhangi şüpheli bir durumla karşılaştığında “Hayır” demeyi ve oradan kaçarak güvendiği bir yetişkinden yardım almayı öğretmeliyiz.

      6) Kendisi için tehlikeli olan kişi ve durumları öğretmeliyiz.

“Tehlikeyi nasıl farkedebiliriz?” “Karşımızdaki yabancının, iyi gibi görünse de tehlikeli
olduğunu nasıl anlarız?” sorularını sorarak tartışmayı başlatırız.

Yabancı kişi, anne- babanın, öğretmeninin sözünü dinlememeni isterse
Yabancı kişi, senden kaybolan kedisini, köpeğini aramasına yardım etmeni isterse
Yabancı kişi, yanına gelirsen şeker, oyuncak vs. verceğini söylerse
Yabancı kişi, arabasına binmeni isterse, seni gezdireceğini söylerse
Yabancı kişi, kaybolduğunu söyleyip ona yolu göstermeni isterse
Yabancı kişi, sana bir sırından bahsedeceğini söylerse
Yabancı kişi, sana çok özel bir şey gösterceğini söylerse
Seni takip eden bir yabancıysa
Anne, babanın kaza geçirdiğini ve hastanede olduklarını seni de onların yanına götürceğini
söylerse.

Kaybolursan ne yaparsın?
Tanımadığın biri seni yakalarsa ne yaparsın?
Arkadaşın, parkta bir adamın şeker dağıttığını söylerse ne yaparsın?
Takip edildiğini düşünürsen ne yaparsın?
Tanımadığın biri "arabada senin için çok özel bir süpriz var" derse ne yaparsın?
Tanımadığın biri "sen tıpkı kuzenime benziyorsun, senin fotoğrafını çekebilirmiyim?" derse
ne yaparsın?
Soruları sorularak öğrenilenler pekiştirilir, yanlış öğrenilenler düzeltilir.

ama bunları yaparken de çocuğu korkutmadan, sadece bilgilenmesine yardımcı olcak kadar yaşına uygun bir dille anlatmalıyız.